Dostum, günlerden bir gün kafam allak bullak. Hayat dedikleri o tren kaçmış da ben istasyonda bekliyormuşum gibi. Dedim bi’ Slotter’a gireyim. Arayayım, bulayım bir şey. Derken karşıma çıktı Grace of Cleopatra. E hadi bakalım, dedim. Hazırsan başlıyoruz: Kraliçeyle flört etmeye…
İlk çevirmede hissettim o zarafeti. Grafikler şahane. Cleopatra ablamız ekranda resmen gülümseyip, “Hadi koçum, bu tur senin” diyor gibi. Mısır desenleri, hiyeroglifler, altın sarısı fon… Estetik desen var, detay desen dibine kadar.
Ve bu ne kazanç be kardeşim! Wild, scatter derken ekran cümbüş yeri gibi. Hele o ücretsiz döndürmeler yok mu? “Ben ne ara bu kadar zengin oldum?” dedirtiyor insana.
Slotter yine yapmış yapacağını. Oyunu aratmana gerek yok, ana sayfada cayır cayır bağırıyor. Giriş hızlı, mobilde ışık hızında. Cleopatra gibi hızlı, zarif ve etkileyici.
Bonuslar desen yine tatlı tatlı. Hani insan bir slot sitesine girer de hiç mi sıkılmaz? İşte Slotter’da o da yok. Arayüz sade, oyunlar cillop. Hele Grace of Cleopatra, resmen baş tacı. Bir de giriş yapınca gelen hoş geldin bonusları yok mu? Kraliçe bile kıskanır.
Bu oyun sadece kazandırmıyor. Bi’ de keyif veriyor. Bi’ çevirmede heyecan, bi’ diğerinde kahkaha. Bazen “Ulan Cleopatra, sen neymişsin be!” diye bağırasım geliyor.
Ama işin sonunda şu var: Grace of Cleopatra oynarken sadece oyun oynamıyorsun. Zamanda yolculuk yapıyorsun, kraliçeyle flört ediyorsun, bir yandan da Slotter sayesinde kazancına kazanç katıyorsun.
Ve biliyor musun? Bazı oyunlar insanın içini ısıtır. Grace of Cleopatra işte öyle bir şey. Sıcacık, eğlenceli ve içten. Kraliçenin zarafeti, senin şansınla buluşursa… Gerisini sen düşün!
Dostum, bu aralar şansım mı döndü ne... Ne yapsam tutuyor. Dedim ki, biraz da eğlenceye…
Bir gün dedim ki kendi kendime: "Yeter ya, bu dünya artık beni kesmiyor." Kafam bozuk,…
Ulan bazen diyorsun ki, şu hayatın gizemini çözemedik ama Royal Secrets ile saray sırlarına biraz…
Ulan bazen diyorsun ki, şu hayatın gizemini çözemedik ama Royal Secrets ile saray sırlarına biraz…
Bak şimdi… Oturdum bilgisayarın başına, dedim ki: "Bugün neyle içimizi ısıtalım?" Hani soğuklar bastı ya,…
Dostum, şöyle ekran başına oturup da ruhunu ısıtan bir şey aradığında... biliyorum ki karmaşık şeyler…